Yoga & Jazz

Müziksiz bir hayat düşünemiyorum. Yoga yaparken onu eksik etmiyorum. Derse hazırlanırken, müzik listemi de özenle hazırlıyorum. Sevmediğim hiç bir parça yer alamaz listemde. Kulağa hoş gelen, ruhu da okşar... Yağmurlu bir günde, pencerenin karşısına geçip, perdeleri iyice ellerinle köşelere itekleyip, pencereyi araladıktan sonra bir nefes... Yağmurun kokusu her zaman güzel. Belki bir ormanda olmak gibi değildir Kadıköy yakasındaki koku ama güzelliğinden yine de şüphe etmem. Güneşli günleri daha çok sevdiğimi, bir yaz çocuğu olduğumu, güneşten çok beslendiğimi bilirim. Yağmurla aram düzeldi, artık ondan da besleniyorum. Moral bozup, karanlık düşünceler arasında boğulmak daha kolay olabilir, ama matın ucuna geçip, müziği açmak daha iyi sonuçlar verdi. Bugünkü seçim Jazz olsun, albümün adı *'Therapy'. Yoga yaparken başka müzik mi kalmadı sorusu oluşabilir akıllarda, ancak ben yoganın her şeye açık olduğunu düşünüyorum. Her türlü müziğe açık yoga, her türlü insana, her şeye açık....