Tek idolüm sensin...
Yeşil ağaçlar, rüzgar nasıl değerse öyle sallanıyorlar. Sarsılmıyorlar, kökleri kuvvetleri. Gelen, esen, konan her neyse kabul. Karşımda duran çam ağacına bakıyorum, her dal ayrı oynuyor. Dans bu olsa gerek. Bazı noktalar sabit, bazı noktalar kıpır kıpır. Doğa, doğallık bu. Her şeyi tek düze tutma, kontrol etme ve zorlama gibi derdi yok doğanın. Ses çıkıyor yapraklardan, kalbi okşuyor ses, bazen hafif bir ürpertiyor teni ama sorun yok. Zira, sorun yok. Olan her ne ise, doğal, olan doğa, olan akış, olan hayat. Ve uzaktan biraz dikkatlice bakınca, tüm dikkati bu ulu, kutsal ağaçlara verince, içeride kabaran tüm duygular, düşünceler sakinleşiyor, havalanıyor. Gerekince, gelen şey bunu almaya geldiyse kendinden bir şeyler feda etmekte de hiçbir cimrilik yapmıyor ağaç. Bırakıyor dalını, kırıyor ve kaldığı yerden devam ediyor. Bir ağaçtan ders alınacak, örnek alınacak çok şey var. En büyük yol göstericim ağaçlar; güzelliğine, yumuşacık ama bir o kadar