Kalbimden kalbine

Sevgililer gününü anlamsız, gereksiz, para tuzağı ve tamamen ticari bir olay olarak tanımlardım genellikle. Sevgilisi olan mutlu olur, sevgilisi olmayan yalnızlığına bir kez daha lanet edebilirdi şubat ayının on dördünde... Dün akşam yolum Kadıköy’e düşmüşken, birçok insanın elinde, özellikle erkeklerin, güller vardı. Kiminde bir adet kiminde bir demet… Elleri çiçeklerle doluyorsa insanların , öyle ya da böyle, hoşuma gitti sevgililer günü bu sefer. Bu kadar eli çiçekli insan aynı anda gözüme çarpmamıştı sıradan bir pazartesi gününde. Eros'un etkisi sarabiliyor etrafı. Sevgi, açık kalplerin etkisi ancak güzel olabilirdi... Yoğun bir haftanın içine doğru kendimi bırakmışken, havanın soğukluğuna ya da az ışıltısına aldırmadan içim kıpır kıpır. Belki insan hareket ettikçe açılıyordur, nitekim bu ara hareket etmek, yoga ya da yürüyüş ya da dans içimi ısıtıyor. Soğuk havalarda miskinleşmektense, hareket ederek ısınmayı tercih ediyorum. Bu ara daha da fazla. Sabah ders verd...