Kaos
![]() |
Shawna Dockery |
Matın üzerinde yaptığın yogada nasıl bir tavır
sergiliyorsun? Genellikle yaptığın mekanda matını aynı yöne mi
seriyorsun? Sınıfın hep aynı alanlarında mı yerleşmeyi seviyorsun? Belki
bilindik asanalar, daha kolay yaptığın asanalar daha keyif verirken,
farklılıklarla karşılaşınca kaçıp gitmek mi istiyorsun? Hayata bir oradan bir
buradan bakmak, hayata gerçekten bakmaktır bence. Sadece tek yönlü değil, çift
yönlü değil, her yönden. Baktığınız yer bir harabenin tam altı bile olabilir.
Kendi bildiğin toprağa basmak, nasıl huzurlu bir his. Bir
yerden sonra sıkıcı bulunabiliyor, yeniliğe bir özlem duyulabiliyor ama yine de
kendi bildiğin toprak kalsın istiyorsun sıkı sıkı kocaman bir yanınla. Öyle
tutunuluyor ki o toprağa, sanki eller kıpkırmızı oluyor sıkmaktan, tırnaklar
tırmalıyor kendi ellerini. O toprak. Güvenilir alan. Ama neresi orası? Ne kadar
gerçek orası? Hep kalabilir mi sabit?
Yanıt, hayır. Değişim her an, her yerde var, olmalı. Her şey
bizim elimizde değil. Bu tekrar tekrar telafuz edilse de, an geliyor yok
sayıyor zihin, kalp. Kabul etmiyor. Red. Kaos hali gerçekleşiyor, bir an toprak
üzerine kurulan her ne varsa sarsılıyor. Bu düzen. Bu ritm. Değişim kaçınılmaz, harabenin altında
kalınıyor, sonrasında değişim yeniden geliyor.
Kendi planladığımız vakitte gerçekleşmeyen değişimi
sevmiyoruz. Hazırlıklı olmadığımız, bizi zorlayan, bizi üzeni olabildiğince red
ediyoruz. Biz diyorum, vardır belki benim gibi hissedenler.
Ama hayat işte. Kaosta meydana gelen ilk his ne diye
düşünüyorum, şok, denge kaybı, elini kolunu nereye koyabileceğini, yaranı nasıl
minimumda koruyabileceğini araştırmak. Ne kadarı gerçekleşiyor? Hayattaysak,
daralan nefesler, birkaç gözyaşıyla belki birleşiyor, kalpte bir ateş, soğuk
terler. Sonra tekrar ritmi nefesle yakalıyoruz. Hemen değil, hep değil, ama
çoğunlukla yakalıyoruz yine nefesle, dönüyoruz bu ana. Hayatımızda, yoga matımızda, yoga
uygulamamızda. Hayata, akmaya, değişime alışmaya. Tekrar eller sımsıkı mı sarılır
toprağa? O bize kalan kısım, dengeyi nasıl kurabilirsek artık. Ne olursa olsun,
harabe bir lütuf. Değişime giden bir yol. Değişimin sonsuz dalgalarına hep
hazırlıklı olmalıyız*. Tetikte kalarak değil, denizin dalgalarında yüzerek.
Birkaç yutulan su, birkaç öksürük. Hayattaysak, hayatın değişim olduğunu kabul
ederek. Devam.
*'Ye, Sev, Dua Et'ten bir alıntıdır.
sabah sabah ne iyi geldi! kalemine, kalbine sağlık... ve devam! :-)
YanıtlaSil:) devam!
YanıtlaSil