Kayıtlar

Aralık, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

2011& Kırmızı

Resim
Bu yılın rengi benim için belirlendi. Yeni yıl, yılbaşı, noel psikolojisine uyum sağlamakla bir alakası yok, amacım yeni yılda hayata köklenmek. Daha sağlam kökler, kırmızı rengi, birinci çakra, haydi kızım sal köklerini toprağa... Pazar gününe ikinci vinyasa pratik dersimle başladım. Nasıl yoruldum, nasıl zorlandım, anlatamam dicem ama bir güzel anlatacağım. Uzun uzun güneşe selamlar, yağmurlu bir İstanbul sabahına iyi geldi. Böyle günlerde hep Mazhar Alanson'un sesi çalar kulaklarımda, "bu sabah yağmur var İstanbul'da..." diye diye. Uzun güneşe selamlar, ısındırdı vücudu, bir de dersin ortasından sonra savaşçı serileri eklendi. İşte orada bende birkaç kilit belirdi, birkaç kilit çözüldü. Benim sorunum neydi? Birkaç aydır fark ediyorum, savaşçı duruşlarında bir sorunum var. Özellikle seri olarak ardı arkası sınır tanımayan savaşçı serilerinde. Elbette temel olarak yapıyorum duruşu, "eğitmen oldun yapamıyor musun" sorusu geçmesin kimsenin aklından. Gerçi

Dolunay ve dönüşüm

Resim
Dolunay varmış yukarıda. Dün akşam eve gelirken farkettim. Bugün tam halini alacağını algıladım. Eskiden deliler gibi ayın durumunu kontrol ederdim, işlerimi ona göre ayarlardım. Evlilik tarihi, yeni başlangıçlar, radikal değişimler. İyi yapmışsın diyenler olabilir içinizde. Ama artık vın gelir, tırs gider bana ayın durumu... Büyük konuşmak istemem ama uzun süredir astroloji ile arama mesafeler girdi. Benim adıma yararlı oldu; her ay düzenli Susan Miller okumalarım son buldu, güne başlarken günlük burcumda neler oluyor artık ilgilenmiyorum. Kaç saat ayırıyordum eskiden bilmiyorum. Astrolojiye saygım sonsuz, inanırım da, ama artık "eski" bir ilgi alanı benim için. Bence tüm gökyüzü bizim. Kötü bir şey olursa da olunca görsem yeter ve artar. Önceden bilmek istemiyorum bir süredir. Bırakalım sürpriz olsun. Nitekim bugün çevremde ayın hali ve insanların üzerlerindeki gerginlikleri ya da kötü bir şey olacakmış gibi beklemelerine tanık oldum. Önceki halimi gördüm yani. Bir önyar

Akışına bırak

Resim
Akışındayım hayatın. İlk eğitimimin ardından bir sürü plan yapmaya kalkıştım. Planlarım kendi halinde kaldı, plan olma halinden dışarı çıkamadı ve hayat bana akmam gereken yönü gösterdi. Bir sonraki eğitimim olan Vinyasa Flow eğitimime bugün başladım... Akıyorum, akıştayım. Cihangir Yoga'da eğitmenlik yapan Mey Elbi 'nin Om Yoga Stilinde Vinyasa Flow yani Vinyasa Akış eğitimim bugün başladı. 1998 yılında New York'ta Jivamukti Yoga Merkezi'nde yoga yapmaya başlayan Mey, yine New York'ta yer alan Om Yoga Merkezi'nden eğitmenlik sertifikasını almış. Amerika'da, Kosta Rica'da eğitmelik yapmış. Yogayla yaşayan, değerli bir öğretmen kendisi. Om Yoga’daki eğitiminden sonra hemen Hindistan’a giden Mey, Mysore’da Sri Pattabhi Jois’un yanında Ashtanga Yoga uygulamalarında bulunmuş. 1998 yılından bugüne kadar birçok kursa katılan Mey Elbi, Godfrey Devereux ’ten aldığı 300 saatlik eğitimin ardından yoga ile olan bağını daha da derinleştirmiş ve köklendirmiş. Ders

Dik durmanın zarafeti

Resim
Yolda yürürken, dolmuşta giderken, alışveriş yaparken şöyle bir etrafınıza bakın. Ya da o kadar başınızı döndürmeyin, aynanın karşısına geçin ve kendinize bakın. Nasıl duruyorsunuz? Cinsiyet ayrımı yapmanın bir anlamı yok ama özellikle kadınlar daha bir kambur duruyor sanki... Yaş ayrımına hiç gerek yok; bazen 80 yaşındaki bir amca dimdik yolda yürürken, yanında geçen 20 yaşındaki bir kadın sırtının kamburluğu altında adımlarını atıyor. Yorgunluk , bezginlik, bilgisayar başında uzun süreli çalışmalar derken, dik durmak eski bir alışkanlık olup çıkıyor. Uzun süre kambur durmak ise, zamanla başka rahatsızlıklara, ciddi duruş bozukluklarına yol açıyor. Ben herkesi dik durmaya davet ediyorum:) Öğrencilik hayatıyla beraber sürekli sıra başında oturmalar, üzerine eklenen masa başı işler arasında etkilenen omurgalardan biri de bana aitti. Duruşum yavaşça yer çekimine bıraktı kendini. Kapalı bir kalp bölgesi, düşük omuzlar... Yoga ile birlikte bedenimi, omurgamı yeniden canlandırmaya