Kayıtlar

Nisan, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Böyle düşünüyorum

Resim
Renklerin insanlar üzerinde büyük etkisi olduğu söylenir. Katılıyorum. Güneşli günler, yaz ayları her zaman daha keyifli gelmiştir. Daha renkli ve canlı. Sarı rengin gözlerimi kamaştırmasını, gri ve kapalı bir kış gününe tercih edebilirim. Genellikle böyle düşünüyorum. Telefonla konuşurken moralim eğer bozuksa, “kendimi gri hissediyorum, bulutlu ve kapalı bir hava gibi” derim. Griler, bulutlar hep bir düşük enerji tanımlaması olmuştur hayatımda. Oysa alışverişe çıktığımda da elim ilk önce griye gider ilginç bir şekilde. İnsan psikolojisi karmaşık, insanın psikolojisi de inişler ve çıkışlar yaşayabiliyor. Çok normal ve doğal. 365 gün boyunca kendimi mükemmel hissetsem, sanırım sorun asıl orada başlar. Hayatta hep bir şeyler oluyor, zaten bu şekilde hayatta olduğumuzu anlıyoruz. Böyle düşünüyorum. Enerji denen kavram bir metre öteden anlaşılıyor. Burada yanlış anlaşılmak istemem, tamamen insanların etraflarına yaydıkları ve içsel enerjilerinden, ruh hallerinden bahsediyorum. Öyl

ihtimal

Resim
Yağmuru hissediyorum boynumda. Serin serin, damla damla öpüyor boynumu. Minik minik. Sanki ufacık bir çocuğun masum sevgisi oluyor üzerimde. Penceremin köşesinde tütsüm tütüyor burnumda, okyanus doluyor zihnime, içinde sadece yunuslar ve yüzen kediler. Bembeyaz bir martı atlıyor apartmanın en tepesinden, açıyor kanatlarını ve düşmüyor. Uçmayı bilmek sanki içimde bir yerlerde. Ara sıra rüyalarda bırakabiliyorum kendimi tıpkı bu martı gibi kocaman bir balonun sepetinden. Kanatlarımın kocaman olduğunu bilsem de, henüz açmaya cesaret edemiyorum. Onları görmeye hazır değilim belki de, kanatlarımın her tüyü uzamamış da olabilir. İhtimaller bazen insanın canını sıksa da, anne kucağı gibi koruyadabiliyor kendini kendinden. İhtimalleri seviyorum. Mum ışığıyla kahveyi yudumlarken güllerin altında.

İçimdeki çocuk dışarı!

Resim
Deniz otobüsünde bu yazıyı yazıyorum. Her zaman deniz otobüsünde bir şeyler yazmayı sevmişimdir, iş dönüşü günün özeti, günün duyguları, günün hesabı yapılır benim için kağıdın üzerinde. Her sene belirli tarihlerde defterlerimde deniz otobüsünden notlar bulmak mümkün. Geçen seneden farklı olarak işten değil, harika bir eğitimden geri dönüyorum bugün eve doğru. Marsha Wenig 'in YogaKids eğitimi bugün başladı. Birkaç gün boyunca içimdeki çocuk dışarıda olacak, sonrasını bilemem ki... Kendi sistemini oluşturmuş olan, tüm dünyada büyük ilgi gören YogaKids'in ardındaki isim Marsha Wenig. Son derece pozitif, rahat, ışıldayan, kahkahasını, gülümsemesini eksik etmeyen, şiire gönül vermiş, şiiri seven, Iyengar kökenli, yogaya kendini adamış cıvıl cıvıl bir kadın. Tüm enerjisi sınıfa yayıldı, epeydir bu kadar eğlenmemiştim yoga yaparken. Benim içimdeki çocuk hiç bir zaman büyümedi. Onun tamamen büyümesini de istemem. Bazen beni çocukluğumdan beri tanıyanlar, "halen gözlerin ay

Yoga is yoga

Resim
Aslında yazılacak çok şey var. Aslında yazabileceğim hiçbir şey yok. Çünkü duyduklarım önce kendi hazmımdan geçmesi gereken şeyler, kendi deneyimlemem gereken, kendime zaman tanımam durumlar. Zihinsel ve fiziksel olarak. Ama dört gün içinde de bir şeyler oldu. Sağ ayak yere dört noktadan köklenmeye başladı mesela, bu görülebilir bir sonuçtu kendi bedenimde. Bu eğitime katılmamda bir hedef yoktu, bir merak vardı ama bazı şeyleri bedende gözlemleyebilmek iyi oluyor. Godfrey Devereux ’un ismini ilk olarak evimde bulunan Zeynep Aksoy’un yoga dvd’sinde görmüştüm. Godfrey Devereux’un öğrencisinden gibi bir yazı vardı kapakta. Asıl Godfrey’e dair merak salmam sevgili Mey Elbi ’nin Vinyasa eğitimine katılmamla oldu. Onun dersleri, Mey’in stili Godfrey’in etkisini taşıyordu, en azından bunu öyle söylüyordu. Benim merakım, şansım ve koşullar beni bu hafta Godfrey’in Dinamic Yoga Modül 1 eğitimine taşıdı. Eğitime gitmeden önce çok heyecanlandım, nedenini tam olarak çözemiyorum, hafif bir

Zora dayanmak

Resim
İzmir'deki bahçede uzun zamandır bizimle yaşayan bir kaplumbağamız var, adı Kaplucan. Yaz aylarında bahçede biz kahvaltı ederken, onu da salatalık, domates gibi çeşitli sebzelerle elimle besliyorum. Pembe dilini çıkarıyor ve güçlü çenesiyle "hırt hırt" ısırıyor. Baya özledim onu, eğer başka bahçelere kaçmadıysa bu yaz da beraberiz. Duyu organları çok gelişmiş olan kaplumbağalar, en zeki hayvanlar arasında yer alıyor ve çok uzun yaşıyorlar. Acaba bizim Kaplucan kaç yaşında ... Yoga asanaları arasında Kaplucan'ın ataları yer alıyor. Kurmasana, yani kaplumbağa duruşu. Almanca olarak takip etmeye çalıştığım * Yoga aktuell dergisinde okuduğum güzel bir makaleyi paylaşmak istiyorum. Her duruşun, her sembolün bir efsanesi var anladığım kadarıyla. Yavaş yavaş keşfetmeye başlıyorum. Sadece kol kaldırmak, bacak açmak değil yoga. Orası kesin, felsefe boyutu apayrı bir derya. Yüzelim o zaman. "Kurma" Sanskritçe kaplumbağa demek, Vishnu'nun enkarnasyonuna adanmış