2011& Kırmızı

Bu yılın rengi benim için belirlendi. Yeni yıl, yılbaşı, noel psikolojisine uyum sağlamakla bir alakası yok, amacım yeni yılda hayata köklenmek. Daha sağlam kökler, kırmızı rengi, birinci çakra, haydi kızım sal köklerini toprağa...

Pazar gününe ikinci vinyasa pratik dersimle başladım. Nasıl yoruldum, nasıl zorlandım, anlatamam dicem ama bir güzel anlatacağım. Uzun uzun güneşe selamlar, yağmurlu bir İstanbul sabahına iyi geldi. Böyle günlerde hep Mazhar Alanson'un sesi çalar kulaklarımda, "bu sabah yağmur var İstanbul'da..." diye diye. Uzun güneşe selamlar, ısındırdı vücudu, bir de dersin ortasından sonra savaşçı serileri eklendi. İşte orada bende birkaç kilit belirdi, birkaç kilit çözüldü. Benim sorunum neydi?



Birkaç aydır fark ediyorum, savaşçı duruşlarında bir sorunum var. Özellikle seri olarak ardı arkası sınır tanımayan savaşçı serilerinde. Elbette temel olarak yapıyorum duruşu, "eğitmen oldun yapamıyor musun" sorusu geçmesin kimsenin aklından. Gerçi eğitmen demek her duruşu yapar demek değildir, ama temel duruşlar şart. Daha uzun kalmalarda ve çeşitlemelerde, özellikle de bugün hiç rahat olamadığımı farkettim. Biraz haftanın yorgunluğu, cumartesi yorgunluğu, pazar mahmurluğu da vardı, o ayrı. Ağırlığımı eşit dağıtamıyorum, elbette uzun kalmak kolay değil ama daha rahat olabilirim sanki... Bu fark ettiğim kilit.


Kilidime bir anahtar önerisi sevgili Sinem'den geldi. "İyice kök sal, arka ayağın hep sabit kalmalı buradan üçgenlere ve diğer tüm savaşçılara geçebilirsin"dedi. Evet, parmak bastı tam o noktaya, benim ayaklar hep bir arayışta, bir türlü sabit basamıyor yere. Neden köklenemiyorum? Neden istediğim gibi köklenemiyorum?

Virabhadrasana II; karın, sırt, kalçalar, bacak kaslarının güçlerini arttırıyor, karnı biçimlendiriyor, aynı zamanda kalça, pelvis bölgesi ve bacakları esnetiyor. Direnme gücünü arttıran bir duruş, geleceğe odaklandığın, hedefin netlendiği. Adı üstünde savaşçı. Belki de benim bu yönlerim eksik, direnme gücüm artmalı hayata karşı. Tıpkı daha önce navasanada yaşadığım gibi sanırım bu durum...


Zaman tanıyacağım kendime ve bedenime, ilk başta birinci çakram güçlenecek bu yıl, hayata karşı sımsıkı köklerle bağlanacağım. Kırmızı ana rengim olsun istiyorum. İçimden öyle geliyor. Bir ağaç gibi olmak istiyorum... Kökler sağlam, dallar yumuşacık. Essin rüzgarlar, yağsın yağmurlar ve daha çok yeşerelim.


Sevgiler ve herkese mutlu bir 2011 diliyorum.

Yorumlar

  1. Şimdi bu yazını okuyunca ben de rengimi bulmam gerektiğini düşündüm. Biraz düşünmeliyim bu konuda. Bu eğitimlerini, özellikle de yazılarını takip etmek çok güzel oluyor. Ayna gibisin zira her birimiz için... rengim, rengim... evet düşünmeliyim biraz bu konuda:)

    YanıtlaSil
  2. ne kadar güzel bi yazı yahu.

    YanıtlaSil
  3. Merhaba Ececim,

    Seni Zeren sayesinde tanıdım. Hikayenizi okuduğumda içim umutla ve güçle doldu. Yazdıklarını, tecrübelerine merakla takip ediyorum ve seni gönülden tebrik ediyorum.Senin ve Zeren'nin sayesinde bu hafta yogaya başladım:)Çok hevesliyim çok.Senin yazılarını okudukça hevesim artıyor:) Yalnız benim diz kapağımda sorun vardı. Dersten sonra ağrımaya başladı.Bu konuda bana önerebileceğim bişi varmı? Bir sorum daha olacak. Derslerde sadece duruşlar yaptırılıyor ve nefesimizi hissetmemizi sağlıyorlar. Acaba yoga için ekstra bişey gereklimi? Avrupa yakasında eğitim verirsen mutlaka derslerine gelmek isterim. Başarılarının devamını diliyorum Herşey gönlünce olsun.

    SEVGİLERİMLE
    Gözde

    YanıtlaSil
  4. Selam Gözde, güzel düşüncelerin ve dileklerin için çok teşekkür ederim. benim de yogaya başlamanda katkım varsa bu muhteşem:) çok sevindim. Diz kapağında daha önceden bir rahatsızlık varsa, zaten dizlerin kırıldığı, dizlerin üzerinde durulduğu ya da bacakların dümdüz olup öne doğru eğildiğimiz duruşlarda onlara karşı çok hassas yaklaşmalısın. Ama hiç bir sorun yoktu dersten sonra oldu diyorsan, belki birkaç duruşta yanlış kalmış olabilirsin. kalabalık bir grupla ders yapıyorsan, eğitmenin dikkatinden kaçmış olabilir seni düzeltmek, sende uzun süre kalınca dizlerin zorlanmıştır. Yoga yaparken bedeninde noktasal bir acı hissedersen, o duruştan çıkmaktan çekinme. İlle de eğitmenin o an anlattığı duruşu yapmak zorunda değilsin. Bu rahatsızlık gerek fizyoloyojik gerek psikolojik olabilir. Noktasal acılara dikkat etmeli, bedenimizi dinlemeli ve onu zorlamamalıyız.

    Bundan sonraki derslerinde Dizlerinin altına bir battaniye koymanı öneririm. Dizlerini kullanacağın her duruşta. Yerde yapılan iki bacak, tek bacak öne eğilmelerde de battaniyeni dizlerinin altından eksik etme. Yeni başladığın için de, bedenin yeni yogaya alışıyordur.

    Bana mail atarsan sana derslerim hakkında daha detaylı bilgi verebilirim.

    Sevgiler!

    YanıtlaSil
  5. İlgiyle okuyorum yazılarınızı,teşekkürler.Renginizle bütünleşebileceğiniz,umutlarınızın gerçekleşeceği güzel bir yıl geçirmenizi dilerim.Sevgiyle kalın...

    YanıtlaSil
  6. Çok teşekkürler Nehire, sana da güzel bir yıl diliyorum.
    Sevgiler, selamlar

    YanıtlaSil
  7. Ece'm benim rengim de kirmizi,hep kirmizi..bende hala koruyu yapamiyorum:(bileklerimi dondurmek oyle zor ki...bu sene bende yoga ile daha bir yogunlasacagim...nice mutlu yillara...

    YanıtlaSil
  8. Merhaba Sibelcimmm:)
    Köprü kolay bir asana değildir, ama etkisi müthiştir... Eminim yavaş yavaş köprüler de kurulacaktır. Yoga ile dolu güzel bir yıl diliyorum sana:)

    İngiltere'ye kucak dolusu sevgiler.
    ps: son yazına bayıldım, ben de noel'de hyde park'ta olmak istiyorum:) Belki seneye.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

İlk kez yoga dersine gideceklere tavsiyeler

108 sayısı...

Zora dayanmak