Ben ve öteki

Bir eğitimi daha tamamladık pazar günü. Hep birlikte, Mey Elbi'nin eşliğinde. Hatha dışında Vinyasa Flow eğitimi almak ve yoga yolumda başka eğitimlere doğru akmak adına önümde yeni bir ufuk açtı.

Samimiyetini ve kendine has tarzını çok sevdiğim bir yoga eğitmeniyle tanışmak, paylaşmak, kaynaşmak, biraz daha genişlemek, biraz daha uzamak, biraz daha öğrenmek beni biraz daha bana yaklaştırdı. İnsan biraz dursa keşke, hemen aklım bir sonraki eğitimim ne olacak, ne öğrensem, ne yapsam sorularıyla sarmalandı.

Gökyüzünde enerjisi yüksek olan bir güneş var, hava soğuk, temiz bir soğukluk sanki. Ama bugünün enerjisi biraz düşük geldi bana. Yeni Ay'dan mı kaynaklanıyor, bilemedim. Belki duyduğum haberler beni böyle etkiledi. Birkaç gündür yoğunluk ve meşguliyet yaşarken hayatın gündeliği içinde, çok fazla kendimle kalamadığımı farkkettim.

Bilgisayarın başında sessiz ve sakinlik içinde otururken, dinlemeye başlıyorum kendimi. Şöylesine bir TV zaplaması yaptım sabah, eskiden beri severek izlediğim biri olan Defne Joy Foster'in ölmüş olmasına dair haberler dönüyordu. Başkasının hayatına bakarak, kendi hayatına yönelik dersler çıkarmak beni hep düşündürmüştür. "Bak insanlar gencecik ölüyor, hayat kısa, hayatını yaşa aman boşver" vs. tarzında cümleler böyle olaylar yaşanınca daha mı çok ortaya çıkıyor? Çözemedim. Anlamadım, eskiden beri düşünmüşümdür bu konuyu. Başkası üzerinde kendini kıyaslama, kendini şanslı hissetme ya da daha şanssız hissetme. Herkesin kendi hayatı. Ve elbette üzücü olaylar.

Benim demek istediğim daha farklı. Keşke insan sadece böyle olaylarda değil, sadece başkalarına bakarken değil, tek başına kendi hayatına bakarak bunun farkına varabilse. Kıymetinin. Sevdiklerinin, zamanının, sağlığının, gününün ne kadar kıymetli olduğunu anlasa. Kendinden yola çıkarak. Kendine doğru yola çıkarak. Başkasına bakarak kendini tanımlamak, başkasına göre kendini konumlandırmak belki bana göre değil. Ancak tam da bu cümleyi kurarken, ben de aynısını yapıyorum. Üniversitedeki derslerde de ben ve öteki kavramı çok ilginç gelmiş, ancak insanın hep kendine öteki üzerinde tanımlamasını garipsemiştim. O neyse, ben o değilim. Dışarıya doğru bakmak, içeriye doğru bakmaktan daha kolay belki de. Cezbeden kolaylık olabilir...


Sütlü kahvemle hindistan cevizli tütsünün kokusu birbirine karışırken, akşam vereceğim dersin hazırlıklarını bilincimin altında düşünmenin heyecanını yaşıyorum. Bu ay yine Jiva'da derslerim olacak. Çarşamba 19.30, Perşembe 18.30 ve Cuma 11.00 derslerinde Şubat ayında Jiva'dayım. Yeni aldığım bilgilerimle harmanlayacağım dersler vermenin coşkusu içimde şimdiden.


Hayatımız kıymetlimissss... Kıymetini bilmeliyiz.
Namaste.




Yorumlar

  1. empati kurmak güzel, insanı olgunlaştırıyor ve farkındalık yaratıyor bir şekilde.
    Hayatın kıymetini anlamak ve her anın değerini bilmek bi şekilde aydınlanmak anlamına da gelir herhalde. buda aydınlandığında etrafında kurumuş otların çiçek açtığı söylenir. biz açan çiçekleri görebilir miyiz bilmem ama bi şekilde ucundan da olsa aydınlanma yolunu adımlıyor olduğumzu bilmek güzel...

    YanıtlaSil
  2. hayatın kıymetini hatırlıyoruz ve unutuyoruz, tekrar tekrar bu gerçekleşiyor sanki. öğrenene kadar. belki aydınlanma odur, bilemiyoruz. ben de unutma ve hatırlama arasında gidip gelenlerdenim.

    yorum için teşekkürler!

    YanıtlaSil
  3. Başkasına bakıp hayatlarımızı yorumlamamalıyız, evet buna katılıyorum ama bazen üçüncü şahıslardan daha sağlam bir ayna bulmak da zor olabiliyor kendimize tutmak için. Aslında yaşamlarımızı, mutluluğumuzu, olmak istediğimiz yerleri, hayattan memnuniyetimizi bize gerçekten sorgulatan her ne ise ona varım. Ama başka birinin ölümü söz konusu olunca bu, evet kesinlikle rahatsız edici oluyor.

    Yeni yılın birinci ayını geride bırakırken sen de eğitimini tamamladın, yeni başlangıçlara yelken açmak, başlamış olanları devam ettirebilmek adına. yolun hep ama hep açık olsun arkadaşım:)

    YanıtlaSil
  4. "yaşamlarımızı, mutluluğumuzu, olmak istediğimiz yerleri, hayattan memnuniyetimizi bize gerçekten sorgulatan her ne ise ona varım..."

    katılıyorum bu güzel cümlene zeromé.

    sen de şubat ayıyla yeni bir döneme başlıyorsun, senin de yolun açık olsun tatlım!

    YanıtlaSil
  5. nasıl da ihtiyacım var yaşamdan uzaklaşmaya..kendimle kalmaya..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

İlk kez yoga dersine gideceklere tavsiyeler

108 sayısı...

Zora dayanmak