Yaz tebriklerle

Ne varsa insanın ilk blogunda var. İnsan bir şeye alışınca, yeni bir şeye başlamakta zorlanıyor. Blog konusundaki zoraki değişiklik, içimdeki yazma isteyeni bir süre askıya aldı. Sanki yazmayı unutmuş gibi hissediyorum. Uzun süre denize girmemek, suya atlayıp bir an bocalayacağını zannetmek, hafif tedirgin olmak...


İçimde çeşitli meseleler var. Bir çark gibi dönen, arasıra çarkın dikenli yerini hissettiğim, biraz geçince çarkın rahatsız etmeyen noktasına takıldığım, sonra bu döngünün değişik aralıklarla devam ettiği meseleler. Duvarlar örülmüş gibi olabiliyor bazen etrafına. Duvarı istediğin gibi adlandırmak, duvarın rengini ayarlamak içindeki meseleye dayanıyor. İçime. Adım atıyorum, biraz yürüyorum önüme bir duvar çıkıyor. Bu duvarı istersem tekmeleyebilirim, istersem duvarın üzerine çıkmaya çalışabilirim, duvarın altından kendime bir tünel açabilirim. Yapabileceğim bir sürü seçenek önümde mevcut.


İnsanın hafif ya da demlenmiş bir karamsarlığa kapılması, bu işin devamının nasıl geleceğini kara kara ya da pembe mavi düşünmesi öğrendiğim kadarıyla olağan. Bir an için duvarı atlamayı araştırmak istiyorum, sonra fark ediyorum da biraz daha bu duvarlara yanaşmalıyım. Duvarın arkasına geçmeden önce kalmam gereken durumun içinde bir süre daha dayanmalıyım. Duvarı incelemek, belki duvarı aşmaya, yıkmaya gönlümün henüz razı olmamasıyla da alakalı.

Kendi seçtiğim duvar, kendi seçtiğim bir tıkanıklık bu. Ama biliyorum ki her şeyin bir çözümü var. Bloglar kapandı. Ya gidersin kendine başka bir blog açarsın ya da ayarlarını değiştirirsin, eskisine devam edersin. Belki daha az okuyucuyla, belki daha az yorumla. Zamanla bu da değişecek. Zamanla benim bugün neredeyse dört bir yanımda hissettiğim duvarlarda küçülecek, renklenecek, üzerlerinde çiçekler açacak, belki de minik bir kapı ve oradan geçeceğim...

Pera Müzesi'nde geçen haftalarda gezinirken, Rus ressam Carl Lemoch'un bir tablosu beni derinden etkiledi. İçimdeki meselenin bir çözümü gibi beliriverdi karşımda bu tablo. Bir kapı. Yaz (Tebriklerle)/ Summer with Congratulations isimli tablo, benim içimdeki meselelerin çözümünün kapısıydı sanki. Lemoch nereden benim bu duygu halimi hissetti ve 1890'da bunu tuvala döktü bilemiyorum:)

Resimde bir evin dışarıya açılan kapısı yer alıyor. Bir sürü çocuk, kiminin elinde çiçekler var, bana uzatmayı bekliyor, kimi tedirgin bir şekilde bana doğru bakıyor. İçimde hayata dair hissettiklerim gibi bakıyor bana çocuklar. Hayat bana çiçekler uzatmayı beklediği kadar, benim tedirgin hallerimi de aynen bana yansıtıyor. Tablo umut vaat ediyor, hayata dair umudum, inancım sonsuz. Bazı soğuk havalar olsa da, yaz gelecek. Hem de tebriklerle. Şu an duvarlar var, dışarı açılan kapıyı bulacağım. Bir ara… Biraz daha…

Yorumlar

  1. tablo bana da çok anlamli geldi Ececim..
    Kapı açıldığına göre, tek yapmam gereken ürkmeden yürümek gibi....

    YanıtlaSil
  2. Biraz daha var ürkekliğimin geçmesine sanırım. Ama yürüyeceğim. Durmak yok, yola devam Burcucum:)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

İlk kez yoga dersine gideceklere tavsiyeler

108 sayısı...

Zora dayanmak