İyi titreşim iyi gelir

Çok sevdiğim Ganesha.
İnsanın evi ne kadar da önemli. Evimiz dört duvarımız. İçinde yaşadığımız, nefes aldığımız. Ne fırtınalar kopuyor içinde bazen, kalbimiz bir hızlı bir yavaş atarken, nereye gidersek gidelim, dönebileceğimiz noktanın orası olduğunu biliyoruz. Evimiz. Hem içimizdeki, hem de gerçekten betondan olanı…

Kış olunca, evde geçirilen zaman da artıyor. Arkadaşlarla bile daha sık evde buluşuluyor, sohbetler yayılıyor. Güneşli kış günlerini kimse kaçırmaz bence, atar kendini sokağa ve güzel bir yürüyüş, ardından mis gibi bir kahve yudumlar yine döner gelir evine. Daha öncede bahsetmiştim yazılarda, her mekanın bir enerjisi var. Her insanın, her canlının olduğu gibi.

İnsanın ağzından daha bir söz çıkmadan, aurasından yayılıveriyor tüm enerji. Ya karşımızdakinin enerjisi uyuyor, ya da uymuyor, hep ihtiyacımız olan enerjiyi çekiyoruz, hani çok sevdiğiniz bir dostunuzun yanından kendinizi harika hissedersiniz ya, işte bu sizi tamamlayan, sizinle uyumlu bir enerji oluyor. Kaçırtan enerjilerden bahsetmeye gerek yok, hepimiz bunları çok iyi biliriz. Adı üzerinde, kaçırtır, iter. İtici gelir. Ama iyi titreşim iyi gelir.

Yoga yaptığınız mekanları neden sevdiğinizi düşündünüz mü? Çünkü mekanın enerjisi de, yoga kadar size iyi geliyor. Havalandırılmış, tütsülenmiş, az eşyalı, ahenkli renklerin yer aldığı bir mekan sizin ruhunuza da iyi geliyor. Evde bunu yakalamak mümkün mü? Neden olmasın...

Yanan bir mum, güzel bir Buda, Ganesha heykeli ya da söylenen bir mantra kalbinizi ısıtır. Bunu deneyimlediyseniz eğer, ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınızdır. Herkesin zevki farklı olabilir ama evinizde eğer şansınız varsa, küçük bir meditasyon ya da yoga köşesi yapabilirsiniz. Bu alan belki kendinizi dinlendiğiniz bir nokta olacaktır, küçücük bir minder, bir yastık yeter bile. Konsantrasyonunuzu arttıracağınız, dilekler tutacağınız, dua edeceğiniz bir yer evinize renk katabilir.

Evimde mum, Buda heykeli/heykelleri eksik olmaz, yoga yapmadan öncede çok severdim. Çekerdi beni bir şeyler. Ama bu yazıyı yazmama, Yoga Journal (Almanca 09/10 2011) dergisi ilham oldu. Ralf Sturm’un hazırladığı yazıda evimizde nasıl güzel titreşimler oluşturabileceğimize dair çekici fikirler yer alıyor. Yazıda altını çizdiklerim.


Ganesha
“Eviniz ne kadar küçük olursa olsun, her zaman içinde bir file yer vardır. Ganesha, engelleri ortadan kaldıran bir Tanrı. Görüntüsüne baktığımızda, içsel gücü hissetmek mümkün oluyor. Eğer pencere kenarınızda veya kendi oluşturduğunuz tapınakta bir Ganesha figürü yer alıyorsa, bu parça bize kendi kişiliğimizi hatırlatacaktır. Zaten içimizde olan ama harekete geçirmemiz gerekeni. Hint Tanrılar Tapınağı’nda Ganesha aynı zamanda tüm iyi eylemlerin başlangıcını temsil ediyor. Kısa mantrası ise “Om Gam Ganapathaye Namah”. Dudaklarımızdan süzülürken mantra, bu güce sahip olduğumuzu kendimize söylüyoruz. Yoganızı yaparken, yakınlarınızda bir biblo olması da size güç verecektir”, diyor Ralf Sturm.

Shiva
“Evinizde yer alacak Shiva’nın resmi/biblosu, meditasyon ya da yoga yolunda ilerlerken sizi engelleyen düşüncelerin çözülmesi konusunda yardımcı olabilir. Özellikle asana çalışmaları sırasında, bedeninizin sınırları konusunda sahip olduğunuz eski düşüncelerden kurtulmanıza yardımcı olup, size ilham verecektir.”

Lakshimi&Krishna
“ Kim cömertse, zenginlik de onun olur. Tanrıça Lakshimi ve erkek hali Vishnu (reenkarnasyonunda Krishna), zenginlik ve bereketi taşıyorlar. Eğer evinizde Lakshimi ya da Krishna’ya yer verecekseniz, oluşturduğunuz köşenizde onlara bir şeyler sunabilirsiniz. Bu bir çiçek olabilir, mum, ya da bir kase süt. Evde kediniz varsa, bundan ötürü çok mutlu olacaktır. Bu şekilde vermenin, hediye etmenin hissini yaşayarak, kalbinizde huzuru ve tatmini hissedebilirsiniz,” diye ekliyor yazar.

İlk eğitmenlik sertifikamı aldığımda, çok sevdiğim ve saygımın sonsuz olduğu Özlem Hocam bizlere Tanrıça kartı çektirmişti. Ve benim çektiğim Tanrıçam Lakshimi olmuştu. Yoga benim hayatımda tanıştığım en büyük zenginlik pınarım. Bunu her gün hissediyorum, her gün buna şükrediyorum.

Bilginin, deneyimle birleşmeden hiçbir anlam taşımadığını unutup unutup yoga sayesinde hatırladım. Bunun için disiplin, uygulama, sabır, özveri, araştırma şart. Dürüstçe. Açık bir kalple. İstersen. “Yoga sadece hareketleri matın üzerinde öylece yapmak demek değildir. Çok esnek, çok güçlü bir beden yetmiyor yoga için. Hareketlerdeki farkındalık şart.Tüm hayatımızda eylemlerinin farkındalıkla gerçekleşmesi, bilinçli bir şekilde. Ne yapıyorsan 'bilinçle yapmak. Kötü yapıyorsan bugün pratiğini bunun da farkında olmak, bunu olduğu gibi kabul etmek. Her günün birbirinin aynı olmadığını kabul etmek, her güne ayrı özen göstermek” dedi Nicole Ohme geçtiğimiz hafta sonu katıldığım Workshop’unda. Evet, çok sevdim bu tanımı dedim içimden, defterime not düşerken. Bilinçli mi yaşıyoruz, öylesine mi? Yogayı nasıl uyguluyoruz? Fitness yapar gibi mi yoksa farkındalıkla mı? En güzel, en önemli sorular bunlar bence.

Havaların bir gıdım daha soğuduğu Aralık ayına az kala, herkese güzel bir kış diliyorum.

Sevgiler

Yorumlar

  1. çok güzel, eğitici, öğretici ve sıcak bir yazı olmuş.. ben de Ganesha'yı çok severim. evimin kimi yerlerinde kaşılar beni..
    güzel bir kış ardından iyi daha güzel bir bahar geçirmen dileğiyle..

    YanıtlaSil
  2. uzuun zamandan sonra yorumunu görmek çok güzel oldu:) baharı hatta yazı iple çekebilirim güneşsiz kış günlerinde. sana da güzel bir kış olsun. sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. Pranam Ece Hanım.Yazınız gerçekten çok tatlı ve iç ısıtıcı olmuş.Benmde hislerimin birebir tercümanı oldu.Türkiyede de benimle aynı hisleri paylaşan birilerini bulmak beni çok mutlu etti.Özellikle bahsettiğiniz Shree Ganesha,Shree Vishnu,Shree Lakshmi ve Shree Shiva ve yoga bağımlılığı hakkında...Yıllar boyunca huzursuzluk ve nefretten başka bir şey getirmeyen inançların peşinde koştuktan sonra derin bir boşluk ve huzursuzluk içindeyken bir gün Om mani padme Hum mantrasını dinlerken Tanrıça Durga(Tanrıça Kali ya da Tanrı Muruga olabilir üzgünüm tam hatırlayamadım:( ) mantrasına ulaştım sonra da Shree Rama,Shree Vishnu ve Tanrı Ganesha ile tanıştım.Mantralarını dinleyip,söylemeye başladım.Yaşamımda gerçekten huzura ve rahat doğru çok ilginç açıklayamadığım bir durum oluştu .Önceleri eski barbar inançlarımın etkisiyle kendime ve bu yola çok karşı koydum; ama benim bile analiz edemediğim bir şekilde yıllarca aşağılayarak baktığım yoga ve onun tanrı ve tanrıçaları her geçen gün beni kendilerine çektiler ve onların bağımlılık derecesinde seveni haline geldim ama zorla korku ile değil fakat dile getiremediğim bir tatlılık sevgiyle oldu bu.Şimdi yeni tanıştığım bu yolda yarım yamalakda olsa yürümeye çalışıyorum ve her geçen gün bu sevgi (inanın bana yoga matıma bile apayrı bir tatlılık ve sevgi ile bakıyorum ve mantra yoga seanslarımı ve purnimaları iple çekiyorum) beni daha fazla huzur ve farkındalığa götürüyor.Biraz uzun oldu özür dilerim ama bu yollarda benden önce yürüyen biri olarak hissetiğimiz yaşadığımız bu sevgi ve farkındalık deneyimini anlatmak çok kolay değil,değil mi?;).Shanti Shanti Shanti.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler Volkan Bey yorumunuz için. Tüm kalbimle katılıyorum yazdıklarınıza, deneyimleri anlatmak hiç kolay değil, bir şekilde benzer hislerin başkalarında olduğunu görmek/ duymak iyi geliyor. Namaste

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

İlk kez yoga dersine gideceklere tavsiyeler

108 sayısı...

Zora dayanmak